Teknoloji Nedir?
Teknoloji’nin anlamı nedir? Size ne ifade ediyor? Teknoloji haberlerini paylaşacağım bu köşede öncelikle teknoloji kavramını inceleyelim.
Teknoloji, yunanca kökenli tekhne ve logia kelimelerinin birleşiminden oluşan bir sözcük. Logia bildiğiniz gibi herhangi bir alandaki sistemli çalışma anlamı taşırken, tekhne (tekno) ise biraz daha karmaşık bir kavram. Tekno; sanat, beceri, ustalık, marifet, ortaya konulan zanaat eseri olarak tanımlanıyor. Aristotales’e göre bir şeyin en iyi nasıl yapacağını bilmek anlamı taşıyor. Bir başka ifadeyle hayat ve canlılar için en iyi olanı, en güzel ve faydalı olanı yapmak diyebiliriz.
Teknoloji, insanlık tarihinde bilim ve sanattan önce ortaya konulmuş bir kavram. Teknoloji sayesinde hayatımızı daha güzel ve faydalı olana, daha sağlıklı ve üretken hale dönüştürmek için ürünler ortaya koyuyoruz, bu süreç ise teknoloji tarihi olarak adlandırılıyor.
Teknolojiyi bu bağlamda ele aldığımızda teknoloji alanında son 150 yıl içinde çok önemli gelişmeler yaşanıyor. Elektrik, arabalar, makineler, plastik, telefon, televizyon ve internet insan hayatını hiç olmadığı kadar kolaylaştırdı. Sanayi devrimi öncesinde çok ağır şartlar altında çalışan işçiler bugün gelişmiş makinelerin yardımıyla daha az sürede daha fazla işin altından kalkabiliyor. Taşıtlar sayesinde çok uzak mesafeleri yıpranmadan en kısa süre kat edebiliyor, hastalarımızı taşıyabiliyoruz. İnternet sayesinde daha önceleri yoğun emek harcadığımız işleri kısa sürede yaparak daha verimli olabiliyoruz. Gelişmiş tıbbi yöntem ve cihazlar sayesinde ilk insanların yaşadığı acı ve ızdıraplara maruz kalmadan tedavi olabiliyoruz. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Sonuç olarak teknolojinin sağladıkları sayesinde daha az yoruluyor, kendimize daha fazla vakit ayırabiliyoruz.
Bu noktada asıl dikkat etmemiz gereken ise teknolojinin doğayı ve canlıları daha iyi, daha verimli hale dönüştürmesi gerektiğidir. Aksini gerçekleştiren şeylerin teknoloji olduğundan bahsetmemiz doğru olmayacaktır.
Teknoloji Tarihi
Barclays’ın 2018 tarihli raporunda teknolojik gelişmelerin dünü ve bugünü incelenmiş. Büyük değişimler sağlayan gelişmelerin hayatımıza girdiği tarihler kronolojik olarak listelenmiş. Raporu okuduğunuzda yaklaşık iki yüz bin yıllık insanlık tarihinin son 260 yılında yaşanan büyük gelişmelerin nasıl köklü değişimler yarattığını görüyoruz. Rapora göre 1760 yılı itibariyle İngiltere ve ABD’de saat başına toplam üretim 100 birim kabul edilmiştir. 2018 yılına gelindiğinde ise bu sayı 3.000 birim olarak hesaplanıyor. Yaşanan gelişme muazzam seviyede.
Yaşanan büyük gelişmelerden bir örneğini de iletişim alanından verebiliriz. 16 Ağustos 1858 tarihinde Büyük Britanya Kraliçesi Victoria’nın ABD Başkanı James Buchanan’a gönderdiği telgraf mesajı okyanus altına döşenen telgraf kablosu sayesinde 17 saat 40 dakika da iletilmişti. Oysaki o günlerde Avrupa’dan Amerika’ya mesaj iletmek gemilerin hızı ve hava şartlarına göre ortalama 30 gün sürüyordu. Telgrafın icadı ve okyanus altına kablo döşeme teknolojisi sayesinde mesaj iletimi büyük bir hız kazanmıştı. Günümüzde ise internet üzerinden mili saniyelerle iletişim kurabiliyoruz.
Teknolojinin hayatımıza kazandırdığı konfor ve kolaylıklar hakkında sayısız örnek verilebilir. Bu köşede ele alacağımız teknoloji yazıları bu gelişmelerin hangi yönlerinin hayatımızı daha iyi, daha verimli hale dönüştürmesi hakkında olacak. Çünkü aksini gerçekleştiren şeylerin teknoloji olduğunu söyleyemeyiz.
Teknoloji Felsefesi
Teknoloji kavramına dair düşünceleri incelediğimizde. Antik Yunan’da ortaya çıkan teknoloji felsefesinin en eski disiplinlerden biri olduğunu görürüz. İnsanın araç-gereç yapımıyla bunların sonuçlarını sorgulayan bu teknoloji felsefesini ilk defa ayrıntılı biçimde irdeleyen düşünür Aristotales’tir. Aristotales, teknoloji için “doğanın tamamlayamadığı işleri bitirebilir.” ifadesini kullanmıştır.
Heraklitos ve Demokritos ise teknolojiyi doğanın taklidi olarak yorumlarken, Platon teknolojiyi tanrı sanatının imitasyonu olarak kabul etmiştir. John Dewey, Martin Heidegger, Karl Marx modern teknolojiye dair eleştirel yorumlarla konuya katkı sağlamıştır.
Heidegger teknolojiyi insan gelişiminin merkezi olarak görürken, aynı zamanda en büyük tehlikeyi de oluşturduğunu söylemiştir. Heidegger, teknolojinin kökenine ilişkin çalışmasında (Die Frage nach der Technik) çerçeveleme kavramından bahseder. Ona göre teknoloji hayatı sarar ve bağışık hale getirir. Onun varlığı da yokluğu da hayati önemde tehlikeli ve kullanışlıdır.
Neo-Ludizm yaklaşımıysa teknolojinin insanı çevreden ayırdığını ve doğayı yok ettiğini ifade eder. Bu akım basit yaşamı tavsiye ederken, teknolojinin doğayı yok ettiğini ve onun kullanılmamasını tavsiye eder. Transhümanizm ve tekno-gelişimcilik ise teknolojinin topluma faydalı olduğunu savunur.
Hangi felsefe akımını kendimize yakın görürsek görelim, günümüzde insanlığın çok büyük bir kısmı teknolojinin hayatımızdaki yerinin yadsınamaz olduğunun farkında.